3 Şubat 2015 Salı

Bizdeki adı "Asiri" ydi...


Gece gece burnuma bu ekmeğin kokusu nereden geldi şimdi?
Tam uyumaya hazırlanırken.
Tost makinesinde değil, ekmek kızartma makinesinde hiç değil. 
Hani isiydi, tozuydu, külüydü zaman zaman şikayet hatta nefret bile ettiğimiz sobada...
Kızarmış bir ekmeğin kokusu.
***
Aç değilim, uykum da var üstelik. 
Ama derinden derinden bir koku.
Belki de babamın özlemi, 
Gece vakti 
-Karnım acıktı benim hadi getirin ekmeği, sanayağını diyen sesini özledim belki.
***
Belki de rahmet istedi.
Nur içinde yat canım babam.
***
Gitmiş demircilere (duvara dayanan merdivenin iki ucunun da kapalı olduğunu düşünün)
saçtan bir şey yaptırmış.
:.)
Ekmek yanmasın harlı sobanın üstünde diye.
Adı bizde "asiri" ydi.
Bilmiyorum başkası ne ad koyardı.

-Betül asiri yi de getir kızım!!!
Yanan sobanın başında, 
yanında tazelenen çay, 
dışarıda lapa lapa kar yağarken, 
geceler şimdiki gibi değil sahiden uzun upuzunken 
kızarttığı ekmeklere zevkle yağ sürüp önce bize yediren bir baba...
Canım Babam dualarım ruhuna varsın...
***   
Gece sofralarımız uzun kış gecelerinin hepimizi bir araya toplayan güzel hatıraları...

:.(

Şimdi iyi geceler hepimizeeee...

Hiç yorum yok: